Bilinçsiz Önyargı (Unconscious Bias)

Örnek soru; “Ülkenizde, fen ve matematik eğitiminin kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” Cevap 1 ile 7 arasında likert tarzında veriliyor. Ülkelerde özel sektörde çalışanların kendi ülkeleri ile ilgili algılarını gösteren anketlerdir bunlar. Yani bir tür memnuniyet araştırması yapılıyor. Lakin hiçbir Türk sosyal medya kullanıcısı paylaşımlarında bu görselin neyi ifade ettiğini doğru şekilde ifade etmemiştir. Paylaşımların hemen hepsinde “Eğitim kalitemiz yerlerde sürünüyor işte tablo” şeklinde yorumları görebiliyoruz. Yani kullanılan tablo “eğitim kalitemizin yerlerde sürünmesine” referans gösterilmektedir. Oysa bu tablonun bahse konu söylemlere referans gösterilmesine imkan yoktur. Eğitim sistemimizin içinde bulunduğu durum ve yaşanan sorunlar toplumun pek çok kesimi tarafından bilinmekte, ifade edilmekte ve tartışılmaktadır. Lakin bu tip öznel, irrasyonel, bilimsel geçerliği olmayan çalışmaların bu eleştirilere (!) referans gösterilmesi hem bu eleştirileri değersizleştirmekte hem de bilimsel düşünmekten akademisyenlerimizin, yazarlarımızın ve maalesef birçok eğitimcimizin ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.

Anketlerden daha önemli olan konu ise ülkemiz insanının bu anketlere böyle balıklama atlamaları, ilgili grafiklerin, görsellerin bilimselliğine, güvenirliğine, hangi yöntemlerle elde edildiklerine bakmadan “gördünüz mü nasıl beter haldeyiz” pompası yapmalarıdır. Asıl vahim olan durum; bu kafa ile sorgulamadan, araştırmadan, hangi raporun ne şekilde hazırlandığını bilmeden önümüze gelen, işimize gelen masturbatif her şeyi yandık bittik kül olduk edasıyla paylaşma hastalığımızdır. “Muhalif isek ölümüne, yandaş isek ölümüne”, “ya benimsin ya kara toprağın”, “tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan”, “ya siyahsın ya beyaz”, “namaz kılıyorsan yobaz, atatürk düşmanı”, “Laiksen, dinsiz ateist vb.” ezberleri devam ettirmek zorunda değiliz.

Evet eğitim sistemimizin çok önemli sorunları var, bilim ve matematik eğitiminde çok kötüyüz, okuduğunu anlamada hepsinden daha da kötüyüz, eleştirel ve analitik düşünme, yaratıcılık, özgünlük, inovasyon vb. beceriler okullarımızda yok denecek kadar az. Ancak bunların hiçbiri bizlere bilimsellikten uzak, geçersiz, güvenirliği düşük ve dünyanın hemen her ülkesinde ciddi eleştiriler alan WEF memnuniyet anketini “bilimsel araştırma sonucu” olarak sunmayı ve yargılarımıza dayanak göstermeyi geçerli kılamaz. Bakınız neler yazmışız sosyal medyada;

Matematik ve fen eğitim kalitesinde Türkiye Cezayir’in bile gerisinde.Utanalım hep beraber!

Matematik ve bilim eğitimi kalite sıralaması 104!!! Bu ayıp hepimizin…

2018 istatistiklerine göre, Matematik ve fen bilimleri eğitiminde, 137 ülke arasında Birleşik Arap Emirlikleri Dünyada 14 üncü sırada Türkiye ise 104 üncü sırada kendine yer buldu… ( Suudi Arabistan 63 üncü sırada) #Eğitim #Bilim

Ülkelerin Matematik ve bilim eğitimindeki kalite sıralaması. Ne yazık ki Türkiye 104. sırada..

Fatih projesi bedava tablet akilli tahta falan filan ne oldu dunya fen ve matematik siralamasinda sanli serefli 104. Siradayiz. Mehterinize zicayim onu bile verecegimiz supheli.

Türkiye; Matematik ve Fen Eğitimi endeksinde, 137 ülke arasından 104’üncü olmuş! Bizden sonraki 33 ülkede zaten “okul ve eğitim sistemi” yok! Okuma-yazmayı söken, ülkenin başına geçiyor..

137 ülke arasında eğitimde kalite sıralamasında 104. Sıradayız.Bu halimizle bilimde,teklolojide,üretimde, kişi başına düşen gelirde mesafe almak mümkün mü.

Matematik ve Fen Bilimleri’nde Tayland’ın, Pakistan’ın ve Vietnam’ın gerisinde kalıp, 104. ülke olmuşuz. Akabinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçede 2 milyar lira kısıtlamaya gitmiş. Bu arada Malazgirt’e 1071 metrekarelik oturma alanı ve 10 dönümlük bahçeye sahip saray yapılacakmış.

Duymamış olayım bak haşaaaaa… gerçekten bazen gülesim geliyor daha bugün matematik ve bilin eğitiminde 104. sırada olduğumuz acıklandı. Yazık günah ya

104 VİETNAM’DAN PAKİSTAN’DAN GERİYİZ İMAMHATİPLER KAPATILSIN YAZIK OLUYOR ÜLKEYE ÇOCUKLARIMIZA GÖNDERMEYİN İMAMHATİPLERE ÇOCUKLARINIZI!!

İnşallah yaparsınız. Artık gaz ile yönetmeyi ve atalarımızın yaptıklarıyla övünmeyi bırakmalısınız. Şu tabloya bakınca insan utanıyor. Ne demek 104. Olmak matematik ve fen bilimlerinde. Bu ülke bunu hak etmiyor.

Matematik ve Fen Bilimleri Eğitim Kalitesi. Ahhhhh CeHaBe ahhhhhh!! 16 yılda eğitimi ne hale getirdin? İran bile 47, S.Arabistan 63, hatta Pakistan bizden üst sıralarda 96, Türkiye 104. Sırada. Bu CeHaBe utanmaz bundan merak etmeyin. Amacı zaten eğitimsiz bir toplum yaratmaktı.

Bunlar gibi nicesiyle devam ediyor yüzlerce paylaşım. Paylaşan hiç kimse paylaştığı görselin hangi çalışmanın görseli olduğunu, nasıl hazırlandığını, sıralamanın neye göre yapıldığını bilmiyor ama paylaşmaya ve görüşlerini paylaşmaya devam ediyorlar. Genel olarak yorumları incelediğimizde AK Parti ve MHP tabanına yakın isimler ilgili görseli; “neye göre yapmışlar, niye müslüman ülkeler bu şekilde, bunun hikmeti ne, bu listede bir iş var” minvalinde yorumlar yaparlarken yukarıda yer alan örnekleri ise muhalefet partilerine ve görüşlerine yakın olan insanların paylaştıklarını söyleyebiliriz. Hangi görüşten olursa olsun insanlarımızın araştırmadan, sorgulamadan ve düşünmeden yerleşik inançları doğrultusunda hareket ettiklerini görebiliyoruz.

Eğitimde üzerinde ciddi şekilde durulması gereken kavramlardan birisi de “Bilinçsiz Önyargı – Unconscious Bias” kavramıdır. Araştırmalar, öğretmenlerin bilinçsiz önyargılarının, öğrencilere nasıl öğrettiklerini ve desteklediklerini etkilediğini göstermiştir. Örneğin, öğretmenler, öğrencilerin aynı matematik yeterlilik seviyelerini gösterdiklerinde bile erkek öğrencilerin matematik yeteneklerini kız öğrencilerden daha olumlu olarak değerlendirmektedirler.

Genelde cinsiyet, din, ırk, vb. durumlar üzerinden oluşan “bilinçsiz önyargı”nın maalesef ülkemizde bunlara ek olarak “eğitim” algımız üzerinde de oluşuyor olması endişe vericidir. Eğitim sistemimiz ile ilgili yaşanan tüm olumsuzluklara ek olarak bir de bu durum ile mücadele etmek zorundayız. Bilinçsizce, bilimsel olmayan bir veriyi alıp kendi görüşümüze uygunsa rahatlıkla kullanabiliyoruz. Konuyu bilen birileri açıklama yapınca da “eğitim sistemimiz iyi mi diyorsun yani” diye cevap veriyoruz. Önyargılarımız ile tarafgirliğimiz o kadar baskın ki farklı hiçbir görüşe saygı duyamıyoruz. Eğitim sistemi düzelecekse her görüşe ihtiyaç var ancak önce kanıta ve veriye dayalı hareket etmeye, bilimsel düşünmeye, araştırmaya, öğrenmeye ve sorgulamaya ihtiyacımız var.